Resmî Mushaf
Resmî Mushaf Sırası | Nüzul Sırası (iniş sırası) |
---|---|
1. Fâtiha Suresi / سُورَةُ الفَاتِحَة (“başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır) |
96. Alak Suresi / سُورَةُ العَلق (Sûre, adını ikinci âyette geçen “alak” kelimesinden almıştır) |
2. Bakara Suresi / سُورَةُ البَقَرَة (Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır) |
68. Kalem Suresi / سُورَةُ القَلَم (Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Kalem” kelimesinden almıştır) |
3. Âl-i İmrân Suresi / سُورَةُ آل عِمرَان (Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmran ailesi demektir.) |
73. Müzzemmil Suresi / سُورَةُ المُزمّل ( Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müzzemmil” kelimesinden almıştır. Müzzemmil, örtünüp bürünen demektir.) |
4. Nisâ Suresi / سُورَةُ النِّسَاء (“Nisâ” kadınlar demektir.) |
74. Müddessir Suresi / سُورَةُ المدَّثِّر (Müddessir, tıpkı bir önceki sûrenin adı olan müzzemmil gibi, örtünüp bürünen demektir.) |
5. Mâide Suresi / سُورَةُ المَائدة (Sûre, adını 112. ve 114. âyetler deyer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.) |
1. Fâtiha Suresi / سُورَةُ الفَاتِحَة (“başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır) |
6. En’âm Suresi / سُورَةُ الاٴنعَام (En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.) |
111. Tebbet Suresi / سُورَةُ لهب / المَسَد (“Tebbet”, kurusun, kahrolsun demektir.) |
7. A’râf Suresi / سُورَةُ الاٴعرَاف (“el-A’râf”, yüksek yerler, yüksek mevkiler demektir.) |
81. Tekvîr Suresi / سُورَةُ التّکویر (Sûre, adını birinci âyette geçen “küvviret” fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, dürmek demektir.) |
8. Enfâl Suresi / سُورَةُ الاٴنفَال ( Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.) |
87. A’lâ Suresi / سُورَةُ الاٴعلی (Sûre, adını birinci âyette yer alan ve Allah Teâlâ’yı niteleyen “el-A’lâ” kelimesinden almıştır. A’lâ, en yüce demektir.) |
9. Tevbe Suresi / سُورَةُ التّوبَة (Başında besmele olmayan tek sûredir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir.) |
92. Leyl Suresi / سُورَةُ اللیْل ( Leyl, gece demektir.) |
10. Yûnus Suresi / سُورَةُ یُونس (Sûrede, Yûnus, Nûh ve Mûsâ peygamberler ile bunların kavimlerinin kıssalarına yer verilmektedir. Sûre, adını içindeki Yûnus kıssasından almıştır.) |
89. Fecr Suresi / سُورَةُ الفَجر ( Sûre, adını birinci âyetteki “el-Fecr” kelimesinden almıştır. Fecr, tan yerinin ağarması vakti demektir.) |
11. Hûd Suresi / سُورَةُ هُود ( Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.) |
93. Duhâ Suresi / سُورَةُ الضّحیٰ (Duhâ, kuşluk vakti demektir.) |
12. Yûsuf Suresi / سُورَةُ یُوسُف (Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmakta ve inananlar için faydalı öğütler, önemli mesajlar verilmektedir.) |
94. İnşirâh Suresi / سُورَةُ الشَّرح (İnşirah, açılmak, genişlemek demektir.) |
13. Ra’d Suresi / سُورَةُ الرّعد (Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra’d” kelimesinden almıştır. “Ra’d” gök gürültüsü demektir.) |
103. Asr Suresi / سُورَةُ العَصر (Asr, çağ, ikindi vakti, uzun zaman demektir.) |
14. İbrahim Suresi / سُورَةُ إبراهیم (İçinde Hz. İbrahim’den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.) |
100. Âdiyât Suresi / سُورَةُ العَادیَات (Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir.) |
15. Hicr Suresi / سُورَةُ الحِجر (Hicr, Medine’nin kuzeyinde vaktiyle Semûd kavminin yaşadığı bir yerin adıdır.) |
108. Kevser Suresi / سُورَةُ الکَوثَر (Kevser, çok hayır, bereket demektir.) |
16. Nahl Suresi / سُورَةُ النّحل (Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.) |
102. Tekâsür Suresi / سُورَةُ التّکاثُر (Tekâsür, mal, mülk ve çoluk çocuğun çokluğuyla övünmek demektir.) |
17. İsrâ Suresi / سُورَةُ بنیٓ اسرآئیل / الإسرَاء (Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelir.) |
107. Mâ’ûn Suresi / سُورَةُ المَاعون (Mâ’ûn, yardım ve zekât demektir.) |
18. Kehf Suresi / سُورَةُ الکهف (Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.) |
109. Kâfirûn Suresi / سُورَةُ الکافِرون (“Kâfirûn”, inkârcılar demektir.) |
19. Meryem Suresi / سُورَةُ مَریَم (Sûre, Meryem’in, oğlu İsa’yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır.) |
105. Fil Suresi / سُورَةُ الفِیل (Sûre, fillerle donanmış ordusuyla Kâ’be’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin helâk edilişinden bahsettiği için bu adı almıştır.) |
20. Tâ-Hâ Suresi / سُورَةُ طٰه (Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.) |
113. Felâk Suresi / سُورَةُ الفَلَق ( Felâk, sabah aydınlığı demektir.) |
21. Enbiyâ Suresi / سُورَةُ الاٴنبیَاء (“Enbiyâ”, peygamberler demektir.) |
114. Nâs Suresi / سُورَةُ النَّاس (Nâs, insanlar demektir.) |
22. Hac Suresi / سُورَةُ الحَجّ (Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.) |
112. İhlâs Suresi / سُورَةُ الإخلاص (İhlâs, samimi olmak, dine içtenlikle bağlanmak demektir.) |
23. Mü’minûn Suresi / سُورَةُ المؤمنون (“el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.) |
53. Necm Suresi / سُورَةُ النّجْم (Necm, yıldız demektir.) |
24. Nûr Suresi / سُورَةُ النُّور (Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.) |
80. Abese Suresi / سُورَةُ عَبَسَ |
25. Furkân Suresi / سُورَةُ الفُرقان (Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demektir.) |
97. Kadr Suresi / سُورَةُ القَدر (Kadir gecesini anlattığı için bu adı almıştır. Kadr, azamet ve şeref demektir.) |
26. Şu’arâ Suresi / سُورَةُ الشُّعَرَاء (Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.) |
91. Şems Suresi / سُورَةُ الشّمس (Sûre, adını birinci âyetteki “eş-Şems” kelimesinden almıştır. Şems, güneş demektir.) |
27. Neml Suresi / سُورَةُ النَّمل (Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.) |
85. Bürûc Suresi / سُورَةُ البُرُوج |
28. Kasas Suresi / سُورَةُ القَصَص (Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamındadır.) |
95. Tîn Suresi / سُورَةُ التِّین (Tîn, incir demektir.) |
29. Ankebût Suresi / سُورَةُ العَنکبوت (Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, örümcek demektir.) |
106. Kureyş Suresi / سُورَةُ القُرَیش |
30. Rûm Suresi / سُورَةُ الرُّوم (Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.) |
101. Kâri’a Suresi / سُورَةُ القَارعَة (“Kâri’a”, vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey demektir.) |
31. Lokman Suresi / سُورَةُ لقمَان (Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmân’dan almıştır.) |
75. Kıyâme Suresi / سُورَةُ القِیَامَة |
32. Secde Suresi / سُورَةُ السَّجدَة | 104. Hümeze Suresi / سُورَةُ الهُمَزة (Hümeze, insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse demektir.) |
33. Ahzâb Suresi / سُورَةُ الاٴحزَاب ( Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.) |
77. Mürselât Suresi / سُورَةُ المُرسَلات |
34. Sebe’ Suresi / سُورَةُ سَبَإ (Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ”kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.) |
50. Kâf Suresi / سُورَةُ قٓ |
35. Fâtır Suresi / سُورَةُ فَاطِر (Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. ) |
90. Beled Suresi / سُورَةُ البَلَد (Beled, şehir, belde demektir.) |
36. Yâsîn Suresi / سُورَةُ یسٓ (Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.) |
86. Târık Suresi / سُورَةُ الطّارق (Târık, şiddetle çarpan, vuran, gece gelen şey demektir.) |
37. Sâffât Suresi / سُورَةُ الصَّافات (Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.) |
54. Kamer Suresi / سُورَةُ القَمَر |
38. Sâd Suresi / سُورَةُ صٓ (Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.) |
38. Sâd Suresi / سُورَةُ صٓ |
39. Zümer Suresi / سُورَةُ الزُّمَر (Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.) |
7. A’râf Suresi / سُورَةُ الاٴعرَاف |
40. Mü’min Suresi / سُورَةُ مؤمن / غَافر ( Sûre, adını 28.âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır. Mü’min inanan kimse demektir) |
72. Cin Suresi / سُورَةُ الجنّ |
41. Fussilet Suresi / سُورَةُ حٰمٓ السجدة / فُصّلَت (Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir.) |
36. Yâsîn Suresi / سُورَةُ یسٓ |
42. Şûrâ Suresi / سُورَةُ الشّوریٰ (Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.) |
25. Furkân Suresi / سُورَةُ الفُرقان |
43. Zuhruf Suresi / سُورَةُ الزّخرُف (Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.) |
35. Fâtır Suresi / سُورَةُ فَاطِر |
44. Duhân Suresi / سُورَةُ الدّخان (Sûre, adını onuncu âyette geçen “duhân” kelimesinden almıştır. Duhan, duman demektir.) |
19. Meryem Suresi / سُورَةُ مَریَم |
45. Câsiye Suresi / سُورَةُ الجَاثیَة (Sûre, adını 28. âyette geçen “Câsiye” kelimesinden almıştır. Câsiye, diz üstü çöken demektir.) |
20. Tâ-Hâ Suresi / سُورَةُ طٰه |
46. Ahkâf Suresi / سُورَةُ الاٴحقاف (Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.) |
56. Vâkı’a Suresi / سُورَةُ الواقِعَة |
47. Muhammed Suresi / سُورَةُ محَمَّد ( Sûre, adını Peygamber Efendimizin, ikinci âyette geçen adından almıştır.) |
26. Şu’arâ Suresi / سُورَةُ الشُّعَرَاء |
48. Fetih Suresi / سُورَةُ الفَتْح ( Sûre, adını 1, 18 ve 27. âyetlerde geçen “fetih” kelimesinden almıştır.) |
27. Neml Suresi / سُورَةُ النَّمل |
49. Hucurât Suresi / سُورَةُ الحُجرَات (Sûre, adını dördüncü âyette geçen “Hucurât” kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir.) |
28. Kasas Suresi / سُورَةُ القَصَص |
50. Kâf Suresi / سُورَةُ قٓ (Sûre, adını başındaki “Kâf” harfinden almıştır.) |
17. İsrâ Suresi / سُورَةُ بنیٓ اسرآئیل / الإسرَاء |
51. Zâriyât Suresi / سُورَةُ الذّاریَات (Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.) |
10. Yûnus Suresi / سُورَةُ یُونس |
52. Tûr Suresi / سُورَةُ الطُّور (Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir.) |
11. Hûd Suresi / سُورَةُ هُود |
53. Necm Suresi / سُورَةُ النّجْم (Sûre, adını ilk âyetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.) |
12. Yûsuf Suresi / سُورَةُ یُوسُف |
54. Kamer Suresi / سُورَةُ القَمَر | 15. Hicr Suresi / سُورَةُ الحِجر |
55. Rahmân Suresi / سُورَةُ الرَّحمٰن | 6. En’âm Suresi / سُورَةُ الاٴنعَام |
56. Vâkı’a Suresi / سُورَةُ الواقِعَة | 37. Sâffât Suresi / سُورَةُ الصَّافات |
57. Hadîd Suresi / سُورَةُ الحَدید | 31. Lokman Suresi / سُورَةُ لقمَان |
58. Mücâdele Suresi / سُورَةُ المجَادلة (“Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.) |
34. Sebe’ Suresi / سُورَةُ سَبَإ |
59. Haşr Suresi / سُورَةُ الحَشر | 39. Zümer Suresi / سُورَةُ الزُّمَر |
60. Mümtehine Suresi / سُورَةُ المُمتَحنَة (Sûreye mecazen, “imtihan eden” anlamında “mümtehine” denmiştir) |
40. Mü’min Suresi / سُورَةُ مؤمن / غَافر |
61. Saff Suresi / سُورَةُ الصَّف (Sûre, adını 4. âyette geçen "saff" kelimesinden almıştır. Saff, sıra, dizi demektir) |
41. Fussilet Suresi / سُورَةُ حٰمٓ السجدة / فُصّلَت |
62. Cum’a Suresi / سُورَةُ الجُمُعَة (Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a” kelimesinden almıştır.) |
42. Şûrâ Suresi / سُورَةُ الشّوریٰ |
63. Münâfikûn Suresi / سُورَةُ المنَافِقون (Sûre, münafıkların genel karakter ve özelliklerinden bahsettiği için bu adı almıştır.) |
43. Zuhruf Suresi / سُورَةُ الزّخرُف |
64. Teğâbun Suresi / سُورَةُ التّغَابُن (Teğâbun, aldanma demektir.) | 44. Duhân Suresi / سُورَةُ الدّخان |
65. Talâk Suresi / سُورَةُ الطّلاَق (Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.) |
45. Câsiye Suresi / سُورَةُ الجَاثیَة |
66. Tahrîm Suresi / سُورَةُ التّحْریم (Tahrîm, haram kılmak demektir.) |
46. Ahkâf Suresi / سُورَةُ الاٴحقاف |
67. Mülk Suresi / سُورَةُ المُلک | 51. Zâriyât Suresi / سُورَةُ الذّاریَات |
68. Kalem Suresi / سُورَةُ القَلَم | 88. Gâşiye Suresi / سُورَةُ الغَاشِیَة |
69. Hâkka Suresi / سُورَةُ الحَاقَّة | 18. Kehf Suresi / سُورَةُ الکهف |
70. Me’âric Suresi / سُورَةُ المعَارج | 16. Nahl Suresi / سُورَةُ النّحل |
71. Nûh Suresi / سُورَةُ نُوح | 71. Nûh Suresi / سُورَةُ نُوح |
72. Cin Suresi / سُورَةُ الجنّ | 14. İbrahim Suresi / سُورَةُ إبراهیم |
73. Müzzemmil Suresi / سُورَةُ المُزمّل ( Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müzzemmil” kelimesinden almıştır. Müzzemmil, örtünüp bürünen demektir.) |
21. Enbiyâ Suresi / سُورَةُ الاٴنبیَاء |
74. Müddessir Suresi / سُورَةُ المدَّثِّر (Müddessir, tıpkı bir önceki sûrenin adı olan müzzemmil gibi, örtünüp bürünen demektir.) |
23. Mü’minûn Suresi / سُورَةُ المؤمنون |
75. Kıyâme Suresi / سُورَةُ القِیَامَة | 32. Secde Suresi / سُورَةُ السَّجدَة |
76. İnsan Suresi / سُورَةُ دهر / الإنسَان | 52. Tûr Suresi / سُورَةُ الطُّور |
77. Mürselât Suresi / سُورَةُ المُرسَلات | 67. Mülk Suresi / سُورَةُ المُلک |
78. Nebe’ Suresi / سُورَةُ النّبَإِ | 69. Hâkka Suresi / سُورَةُ الحَاقَّة |
79. Nâzi’ât Suresi / سُورَةُ النَّازعَات | 70. Me’âric Suresi / سُورَةُ المعَارج |
80. Abese Suresi / سُورَةُ عَبَسَ | 78. Nebe’ Suresi / سُورَةُ النّبَإِ |
81. Tekvîr Suresi / سُورَةُ التّکویر (Sûre, adını birinci âyette geçen “küvviret” fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, dürmek demektir.) |
79. Nâzi’ât Suresi / سُورَةُ النَّازعَات |
82. İnfitâr Suresi / سُورَةُ الانفِطار (İnfitâr, yarılmak demektir.) |
82. İnfitâr Suresi / سُورَةُ الانفِطار (İnfitâr, yarılmak demektir.) |
83. Mutaffifîn Suresi / سُورَةُ المطفّفِین | 84. İnşikâk Suresi / سُورَةُ الانشقاق |
84. İnşikâk Suresi / سُورَةُ الانشقاق | 30. Rûm Suresi / سُورَةُ الرُّوم |
85. Bürûc Suresi / سُورَةُ البُرُوج | 29. Ankebût Suresi / سُورَةُ العَنکبوت |
86. Târık Suresi / سُورَةُ الطّارق (Târık, şiddetle çarpan, vuran, gece gelen şey demektir.) |
83. Mutaffifîn Suresi / سُورَةُ المطفّفِین |
87. A’lâ Suresi / سُورَةُ الاٴعلی (Sûre, adını birinci âyette yer alan ve Allah Teâlâ’yı niteleyen “el-A’lâ” kelimesinden almıştır. A’lâ, en yüce demektir.) |
2. Bakara Suresi / سُورَةُ البَقَرَة (Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır) |
88. Gâşiye Suresi / سُورَةُ الغَاشِیَة | 8. Enfâl Suresi / سُورَةُ الاٴنفَال |
89. Fecr Suresi / سُورَةُ الفَجر ( Sûre, adını birinci âyetteki “el-Fecr” kelimesinden almıştır. Fecr, tan yerinin ağarması vakti demektir.) |
3. Âl-i İmrân Suresi / سُورَةُ آل عِمرَان (Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmran ailesi demektir.) |
90. Beled Suresi / سُورَةُ البَلَد (Beled, şehir, belde demektir.) |
33. Ahzâb Suresi / سُورَةُ الاٴحزَاب |
91. Şems Suresi / سُورَةُ الشّمس (Sûre, adını birinci âyetteki “eş-Şems” kelimesinden almıştır. Şems, güneş demektir.) |
60. Mümtehine Suresi / سُورَةُ المُمتَحنَة (Sûreye mecazen, “imtihan eden” anlamında “mümtehine” denmiştir) |
92. Leyl Suresi / سُورَةُ اللیْل ( Leyl, gece demektir.) |
4. Nisâ Suresi / سُورَةُ النِّسَاء (“Nisâ” kadınlar demektir.) |
93. Duhâ Suresi / سُورَةُ الضّحیٰ (Duhâ, kuşluk vakti demektir.) |
99. Zilzâl Suresi / سُورَةُ الزّلزَلة (Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir.) |
94. İnşirâh Suresi / سُورَةُ الشَّرح (İnşirah, açılmak, genişlemek demektir.) |
57. Hadîd Suresi / سُورَةُ الحَدید |
95. Tîn Suresi / سُورَةُ التِّین (Tîn, incir demektir.) |
47. Muhammed Suresi / سُورَةُ محَمَّد |
96. Alak Suresi / سُورَةُ العَلق | 13. Ra’d Suresi / سُورَةُ الرّعد |
97. Kadr Suresi / سُورَةُ القَدر (Kadir gecesini anlattığı için bu adı almıştır. "Kadr", azamet ve şeref demektir.) |
55. Rahmân Suresi / سُورَةُ الرَّحمٰن |
98. Beyyine Suresi / سُورَةُ البَیّنَة (Beyyine, apaçık delil demektir.) |
76. İnsan Suresi / سُورَةُ دهر / الإنسَان |
99. Zilzâl Suresi / سُورَةُ الزّلزَلة (Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir.) |
65. Talâk Suresi / سُورَةُ الطّلاَق (Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.) |
100. Âdiyât Suresi / سُورَةُ العَادیَات (Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir.) |
98. Beyyine Suresi / سُورَةُ البَیّنَة (Beyyine, apaçık delil demektir.) |
101. Kâri’a Suresi / سُورَةُ القَارعَة (“Kâri’a”, vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey demektir.) |
59. Haşr Suresi / سُورَةُ الحَشر |
102. Tekâsür Suresi / سُورَةُ التّکاثُر (Tekâsür, mal, mülk ve çoluk çocuğun çokluğuyla övünmek demektir.) |
24. Nûr Suresi / سُورَةُ النُّور |
103. Asr Suresi / سُورَةُ العَصر (Asr, çağ, ikindi vakti, uzun zaman demektir.) |
22. Hac Suresi / سُورَةُ الحَجّ |
104. Hümeze Suresi / سُورَةُ الهُمَزة (Hümeze, insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse demektir.) |
63. Münâfikûn Suresi / سُورَةُ المنَافِقون (Sûre, münafıkların genel karakter ve özelliklerinden bahsettiği için bu adı almıştır.) |
105. Fil Suresi / سُورَةُ الفِیل (Sûre, fillerle donanmış ordusuyla Kâ’be’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin helâk edilişinden bahsettiği için bu adı almıştır.) |
58. Mücâdele Suresi / سُورَةُ المجَادلة (“Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.) |
106. Kureyş Suresi / سُورَةُ القُرَیش | 49. Hucurât Suresi / سُورَةُ الحُجرَات (Sûre, adını dördüncü âyette geçen “Hucurât” kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir.) |
107. Mâ’ûn Suresi / سُورَةُ المَاعون (Mâ’ûn, yardım ve zekât demektir.) |
66. Tahrîm Suresi / سُورَةُ التّحْریم (Tahrîm, haram kılmak demektir.) |
108. Kevser Suresi / سُورَةُ الکَوثَر (Kevser, çok hayır, bereket demektir.) |
64. Teğâbun Suresi / سُورَةُ التّغَابُن (Teğâbun, aldanma demektir.) |
109. Kâfirûn Suresi / سُورَةُ الکافِرون (“Kâfirûn”, inkârcılar demektir.) |
61. Saff Suresi / سُورَةُ الصَّف (Sûre, adını 4. âyette geçen "saff" kelimesinden almıştır. Saff, sıra, dizi demektir) |
110. Nasr Suresi / سُورَةُ النّصر (Nasr, yardım demektir.) |
62. Cum’a Suresi / سُورَةُ الجُمُعَة (Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a” kelimesinden almıştır.) |
111. Tebbet Suresi / سُورَةُ لهب / المَسَد (“Tebbet”, kurusun, kahrolsun demektir.) |
48. Fetih Suresi / سُورَةُ الفَتْح |
112. İhlâs Suresi / سُورَةُ الإخلاص (İhlâs, samimi olmak, dine içtenlikle bağlanmak demektir.) |
5. Mâide Suresi / سُورَةُ المَائدة (Sûre, adını 112. ve 114. âyetler deyer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.) |
113. Felâk Suresi / سُورَةُ الفَلَق (Felâk, sabah aydınlığı demektir.) |
9. Tevbe Suresi / سُورَةُ التّوبَة |
114. Nâs Suresi / سُورَةُ النَّاس (Nâs, insanlar demektir.) |
110. Nasr Suresi / سُورَةُ النّصر (Nasr, yardım demektir.) |