KUR'AN'IN TEMEL KAVRAMLARI

Kur'an'ı insanlık dünyasına bugün inmiş gibi ele alan kavramsal yaklaşım.

Kavram ve Tanım arasındaki fark:

“Kavram” sözcüğü “günlük yaşam içerisinde” belirli bir örnek, olay veya durum karşısında akıl ve mantık yürüterek veya hayal ederek deneyimleyip gerçekleştirdiğimiz “davranış ürettiğimiz” zihnimizde aklımızda yer etmiş zihinsel intiba ve kanıların veya kapsamlı genellemelerimizin tümünü içeren bir anlam taşımaktadır.



Öte yandan; “tanım” bir sözcük veya sözcük grubunun veya bir işaretin, sembolün anlamsal (semantik) niteliğinin, izahı açıklamasıdır.

ÖNSÖZ

Bu eser, muhtevası, yaklaşım tarzı ve hacmi birlikte düşünüldüğünde, hiçbir dilde aynısı olmayan bir çalışmadır. Benzeri çalışmalar, ya tarzları yahut da hacim ve muhteveaları bakımından ikinci sırada kalmaktadır. Mesela Isfahanlı Râgıb'ın aşılmaz eseri el-Müfredât, hacmi bakımından geniş, muhtevası bakımından doyurucu olmakla birlikte Kur'ansal kavramları sadece filolojik ve edebi yönden incelediği için farklı bir türün ürünüdür; bir tür lügattır.

Kur'ansal kavramlar hakkında toplu, doyurucu bilgiler elde etmek, "tefsir okumakla" hem çok zor mümkün olur, hem de az veya çok ihtisas gerektirir.

Elinizdeki eser, bu zorluğu büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Her seviyede insan, bu eseri okuyarak, Kur'ansal kavramlar hakkında doyurucu, toplu bilgiler edinebilecektir. O halde bu eser, günümüz insanının Kur'an'ın mesajını ve muhtevasını gereğince kavraması açısından önemli bir kaynaktır.

Bu satırların yazarı, bütün çalışmalarında, özellikle bu eserin hazırlanışında, Kur'an'ı, insanlık dünyasına bugün inmiş gibi ele almış ve onun insana söylemek istediğini bu ruh ve şuur zemininde kalarak değerlendirmiştir.

Bu bakımdan hem geleneksel Doğu'nun hem de modern Batı'nın kabullerini ve tabularını dokunulmaz kılarak Kur'an'ı kayıtlı ve şartlı okuyanlar bu eserde sergilenen tespitleri kavramakta zorluk çekebilirler. Bu, onların sorunudur.

30 yılı aşkın bir zamanın çalışmaları sonucunda vücut bulan bu eserin tüm insanlığa yararlı olmasını diliyorum. şimdi ve ebediyete akıp giden zaman boyunca, bu eseri okuyanların, yazarına verecekleri ödül, onu sevgi ve dua ile anmaları olacaktır.

Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK

Paşabahçe, 2011



Etimofilolojik Kaynaklar

Stanford Encyclopedia of Philosophy
Aramice Sözlük
Arapça Sözlük
İngilizce Sözlük
İngilizce Etimoloji Sözlüğü
İngilizce-Arapça Kur'an'ı Kerim Kulliyatı

Yazarın Diğer Eserleri

DİN MASKELİ ALLAH DÜŞMANLIĞI "ŞİRK"
"MAUN" SURESİ BÖYLE BUYURDU
Saltanat Dinciliğinin Öncüsü "FİRAVUN"
Dinde reform Değil "İSLAM'DA TECDİT"
"KÖTÜLÜK TOPLUMU"
"DEİZM"
"ALLAH İLE ALDATMAK"

Kur'an-ı Kerim Meali

Resmî Mushaf

Resmî Mushaf Sırası Nüzul Sırası (iniş sırası)
1. Fâtiha Suresi / سُورَةُ الفَاتِحَة  
(“başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır)
96. Alak Suresi / سُورَةُ العَلق  
(Sûre, adını ikinci âyette geçen “alak” kelimesinden almıştır)
2. Bakara Suresi / سُورَةُ البَقَرَة  
(Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır)
68. Kalem Suresi / سُورَةُ القَلَم  
(Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Kalem” kelimesinden almıştır)
3. Âl-i İmrân Suresi / سُورَةُ آل عِمرَان  
(Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmran ailesi demektir.)
73. Müzzemmil Suresi / سُورَةُ المُزمّل  
( Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müzzemmil” kelimesinden almıştır. Müzzemmil, örtünüp bürünen demektir.)
4. Nisâ Suresi / سُورَةُ النِّسَاء  
(“Nisâ” kadınlar demektir.)
74. Müddessir Suresi / سُورَةُ المدَّثِّر  
(Müddessir, tıpkı bir önceki sûrenin adı olan müzzemmil gibi, örtünüp bürünen demektir.)
5. Mâide Suresi / سُورَةُ المَائدة  
(Sûre, adını 112. ve 114. âyetler deyer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.)
1. Fâtiha Suresi / سُورَةُ الفَاتِحَة  
(“başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır)
6. En’âm Suresi / سُورَةُ الاٴنعَام  
(En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.)
111. Tebbet Suresi / سُورَةُ لهب / المَسَد  
(“Tebbet”, kurusun, kahrolsun demektir.)
7. A’râf Suresi / سُورَةُ الاٴعرَاف  
(“el-A’râf”, yüksek yerler, yüksek mevkiler demektir.)
81. Tekvîr Suresi / سُورَةُ التّکویر  
(Sûre, adını birinci âyette geçen “küvviret” fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, dürmek demektir.)
8. Enfâl Suresi / سُورَةُ الاٴنفَال  
( Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.)
87. A’lâ Suresi / سُورَةُ الاٴعلی  
(Sûre, adını birinci âyette yer alan ve Allah Teâlâ’yı niteleyen “el-A’lâ” kelimesinden almıştır. A’lâ, en yüce demektir.)
9. Tevbe Suresi / سُورَةُ التّوبَة  
(Başında besmele olmayan tek sûredir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir.)
92. Leyl Suresi / سُورَةُ اللیْل  
( Leyl, gece demektir.)
10. Yûnus Suresi / سُورَةُ یُونس  
(Sûrede, Yûnus, Nûh ve Mûsâ peygamberler ile bunların kavimlerinin kıssalarına yer verilmektedir. Sûre, adını içindeki Yûnus kıssasından almıştır.)
89. Fecr Suresi / سُورَةُ الفَجر  
( Sûre, adını birinci âyetteki “el-Fecr” kelimesinden almıştır. Fecr, tan yerinin ağarması vakti demektir.)
11. Hûd Suresi / سُورَةُ هُود  
( Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.)
93. Duhâ Suresi / سُورَةُ الضّحیٰ  
(Duhâ, kuşluk vakti demektir.)
12. Yûsuf Suresi / سُورَةُ یُوسُف  
(Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmakta ve inananlar için faydalı öğütler, önemli mesajlar verilmektedir.)
94. İnşirâh Suresi / سُورَةُ الشَّرح  
(İnşirah, açılmak, genişlemek demektir.)
13. Ra’d Suresi / سُورَةُ الرّعد  
(Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra’d” kelimesinden almıştır. “Ra’d” gök gürültüsü demektir.)
103. Asr Suresi / سُورَةُ العَصر  
(Asr, çağ, ikindi vakti, uzun zaman demektir.)
14. İbrahim Suresi / سُورَةُ إبراهیم  
(İçinde Hz. İbrahim’den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.)
100. Âdiyât Suresi / سُورَةُ العَادیَات  
(Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir.)
15. Hicr Suresi / سُورَةُ الحِجر  
(Hicr, Medine’nin kuzeyinde vaktiyle Semûd kavminin yaşadığı bir yerin adıdır.)
108. Kevser Suresi / سُورَةُ الکَوثَر  
(Kevser, çok hayır, bereket demektir.)
16. Nahl Suresi / سُورَةُ النّحل  
(Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.)
102. Tekâsür Suresi / سُورَةُ التّکاثُر  
(Tekâsür, mal, mülk ve çoluk çocuğun çokluğuyla övünmek demektir.)
17. İsrâ Suresi / سُورَةُ بنیٓ اسرآئیل / الإسرَاء  
(Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelir.)
107. Mâ’ûn Suresi / سُورَةُ المَاعون  
(Mâ’ûn, yardım ve zekât demektir.)
18. Kehf Suresi / سُورَةُ الکهف  
(Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.)
109. Kâfirûn Suresi / سُورَةُ الکافِرون  
(“Kâfirûn”, inkârcılar demektir.)
19. Meryem Suresi / سُورَةُ مَریَم  
(Sûre, Meryem’in, oğlu İsa’yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır.)
105. Fil Suresi / سُورَةُ الفِیل  
(Sûre, fillerle donanmış ordusuyla Kâ’be’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin helâk edilişinden bahsettiği için bu adı almıştır.)
20. Tâ-Hâ Suresi / سُورَةُ طٰه  
(Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.)
113. Felâk Suresi / سُورَةُ الفَلَق  
( Felâk, sabah aydınlığı demektir.)
21. Enbiyâ Suresi / سُورَةُ الاٴنبیَاء  
(“Enbiyâ”, peygamberler demektir.)
114. Nâs Suresi / سُورَةُ النَّاس  
(Nâs, insanlar demektir.)
22. Hac Suresi / سُورَةُ الحَجّ  
(Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.)
112. İhlâs Suresi / سُورَةُ الإخلاص  
(İhlâs, samimi olmak, dine içtenlikle bağlanmak demektir.)
23. Mü’minûn Suresi / سُورَةُ المؤمنون  
(“el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.)
53. Necm Suresi / سُورَةُ النّجْم  
(Necm, yıldız demektir.)
24. Nûr Suresi / سُورَةُ النُّور  
(Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.)
80. Abese Suresi / سُورَةُ عَبَسَ  
25. Furkân Suresi / سُورَةُ الفُرقان  
(Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demektir.)
97. Kadr Suresi / سُورَةُ القَدر  
(Kadir gecesini anlattığı için bu adı almıştır. Kadr, azamet ve şeref demektir.)
26. Şu’arâ Suresi / سُورَةُ الشُّعَرَاء  
(Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.)
91. Şems Suresi / سُورَةُ الشّمس  
(Sûre, adını birinci âyetteki “eş-Şems” kelimesinden almıştır. Şems, güneş demektir.)
27. Neml Suresi / سُورَةُ النَّمل  
(Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.)
85. Bürûc Suresi / سُورَةُ البُرُوج  
28. Kasas Suresi / سُورَةُ القَصَص  
(Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamındadır.)
95. Tîn Suresi / سُورَةُ التِّین  
(Tîn, incir demektir.)
29. Ankebût Suresi / سُورَةُ العَنکبوت  
(Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, örümcek demektir.)
106. Kureyş Suresi / سُورَةُ القُرَیش  
30. Rûm Suresi / سُورَةُ الرُّوم  
(Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.)
101. Kâri’a Suresi / سُورَةُ القَارعَة  
(“Kâri’a”, vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey demektir.)
31. Lokman Suresi / سُورَةُ لقمَان  
(Sûre, adını 12. ve 13. âyetlerde anılan Hz. Lokmân’dan almıştır.)
75. Kıyâme Suresi / سُورَةُ القِیَامَة  
32. Secde Suresi / سُورَةُ السَّجدَة   104. Hümeze Suresi / سُورَةُ الهُمَزة  
(Hümeze, insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse demektir.)
33. Ahzâb Suresi / سُورَةُ الاٴحزَاب  
( Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.)
77. Mürselât Suresi / سُورَةُ المُرسَلات  
34. Sebe’ Suresi / سُورَةُ سَبَإ  
(Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ”kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.)
50. Kâf Suresi / سُورَةُ قٓ  
35. Fâtır Suresi / سُورَةُ فَاطِر  
(Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. )
90. Beled Suresi / سُورَةُ البَلَد  
(Beled, şehir, belde demektir.)
36. Yâsîn Suresi / سُورَةُ یسٓ  
(Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.)
86. Târık Suresi / سُورَةُ الطّارق  
(Târık, şiddetle çarpan, vuran, gece gelen şey demektir.)
37. Sâffât Suresi / سُورَةُ الصَّافات  
(Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.)
54. Kamer Suresi / سُورَةُ القَمَر  
38. Sâd Suresi / سُورَةُ صٓ  
(Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.)
38. Sâd Suresi / سُورَةُ صٓ  
39. Zümer Suresi / سُورَةُ الزُّمَر  
(Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.)
7. A’râf Suresi / سُورَةُ الاٴعرَاف  
40. Mü’min Suresi / سُورَةُ مؤمن / غَافر  
( Sûre, adını 28.âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır. Mü’min inanan kimse demektir)
72. Cin Suresi / سُورَةُ الجنّ  
41. Fussilet Suresi / سُورَةُ حٰمٓ السجدة / فُصّلَت  
(Sûre, adını üçüncü âyette geçen ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”, “genişçe açıklandı” demektir.)
36. Yâsîn Suresi / سُورَةُ یسٓ  
42. Şûrâ Suresi / سُورَةُ الشّوریٰ  
(Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.)
25. Furkân Suresi / سُورَةُ الفُرقان  
43. Zuhruf Suresi / سُورَةُ الزّخرُف  
(Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.)
35. Fâtır Suresi / سُورَةُ فَاطِر  
44. Duhân Suresi / سُورَةُ الدّخان  
(Sûre, adını onuncu âyette geçen “duhân” kelimesinden almıştır. Duhan, duman demektir.)
19. Meryem Suresi / سُورَةُ مَریَم  
45. Câsiye Suresi / سُورَةُ الجَاثیَة  
(Sûre, adını 28. âyette geçen “Câsiye” kelimesinden almıştır. Câsiye, diz üstü çöken demektir.)
20. Tâ-Hâ Suresi / سُورَةُ طٰه  
46. Ahkâf Suresi / سُورَةُ الاٴحقاف  
(Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.)
56. Vâkı’a Suresi / سُورَةُ الواقِعَة  
47. Muhammed Suresi / سُورَةُ محَمَّد  
( Sûre, adını Peygamber Efendimizin, ikinci âyette geçen adından almıştır.)
26. Şu’arâ Suresi / سُورَةُ الشُّعَرَاء  
48. Fetih Suresi / سُورَةُ الفَتْح  
( Sûre, adını 1, 18 ve 27. âyetlerde geçen “fetih” kelimesinden almıştır.)
27. Neml Suresi / سُورَةُ النَّمل  
49. Hucurât Suresi / سُورَةُ الحُجرَات  
(Sûre, adını dördüncü âyette geçen “Hucurât” kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir.)
28. Kasas Suresi / سُورَةُ القَصَص  
50. Kâf Suresi / سُورَةُ قٓ  
(Sûre, adını başındaki “Kâf” harfinden almıştır.)
17. İsrâ Suresi / سُورَةُ بنیٓ اسرآئیل / الإسرَاء  
51. Zâriyât Suresi / سُورَةُ الذّاریَات  
(Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.)
10. Yûnus Suresi / سُورَةُ یُونس  
52. Tûr Suresi / سُورَةُ الطُّور  
(Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir.)
11. Hûd Suresi / سُورَةُ هُود  
53. Necm Suresi / سُورَةُ النّجْم  
(Sûre, adını ilk âyetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.)
12. Yûsuf Suresi / سُورَةُ یُوسُف  
54. Kamer Suresi / سُورَةُ القَمَر   15. Hicr Suresi / سُورَةُ الحِجر  
55. Rahmân Suresi / سُورَةُ الرَّحمٰن   6. En’âm Suresi / سُورَةُ الاٴنعَام  
56. Vâkı’a Suresi / سُورَةُ الواقِعَة   37. Sâffât Suresi / سُورَةُ الصَّافات  
57. Hadîd Suresi / سُورَةُ الحَدید   31. Lokman Suresi / سُورَةُ لقمَان  
58. Mücâdele Suresi / سُورَةُ المجَادلة  
(“Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.)
34. Sebe’ Suresi / سُورَةُ سَبَإ  
59. Haşr Suresi / سُورَةُ الحَشر   39. Zümer Suresi / سُورَةُ الزُّمَر  
60. Mümtehine Suresi / سُورَةُ المُمتَحنَة  
(Sûreye mecazen, “imtihan eden” anlamında “mümtehine” denmiştir)
40. Mü’min Suresi / سُورَةُ مؤمن / غَافر  
61. Saff Suresi / سُورَةُ الصَّف  
(Sûre, adını 4. âyette geçen "saff" kelimesinden almıştır. Saff, sıra, dizi demektir)
41. Fussilet Suresi / سُورَةُ حٰمٓ السجدة / فُصّلَت  
62. Cum’a Suresi / سُورَةُ الجُمُعَة  
(Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a” kelimesinden almıştır.)
42. Şûrâ Suresi / سُورَةُ الشّوریٰ  
63. Münâfikûn Suresi / سُورَةُ المنَافِقون  
(Sûre, münafıkların genel karakter ve özelliklerinden bahsettiği için bu adı almıştır.)
43. Zuhruf Suresi / سُورَةُ الزّخرُف  
64. Teğâbun Suresi / سُورَةُ التّغَابُن  (Teğâbun, aldanma demektir.) 44. Duhân Suresi / سُورَةُ الدّخان  
65. Talâk Suresi / سُورَةُ الطّلاَق  
(Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.)
45. Câsiye Suresi / سُورَةُ الجَاثیَة  
66. Tahrîm Suresi / سُورَةُ التّحْریم  
(Tahrîm, haram kılmak demektir.)
46. Ahkâf Suresi / سُورَةُ الاٴحقاف  
67. Mülk Suresi / سُورَةُ المُلک   51. Zâriyât Suresi / سُورَةُ الذّاریَات  
68. Kalem Suresi / سُورَةُ القَلَم   88. Gâşiye Suresi / سُورَةُ الغَاشِیَة  
69. Hâkka Suresi / سُورَةُ الحَاقَّة   18. Kehf Suresi / سُورَةُ الکهف  
70. Me’âric Suresi / سُورَةُ المعَارج   16. Nahl Suresi / سُورَةُ النّحل  
71. Nûh Suresi / سُورَةُ نُوح   71. Nûh Suresi / سُورَةُ نُوح  
72. Cin Suresi / سُورَةُ الجنّ   14. İbrahim Suresi / سُورَةُ إبراهیم  
73. Müzzemmil Suresi / سُورَةُ المُزمّل  
( Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müzzemmil” kelimesinden almıştır. Müzzemmil, örtünüp bürünen demektir.)
21. Enbiyâ Suresi / سُورَةُ الاٴنبیَاء  
74. Müddessir Suresi / سُورَةُ المدَّثِّر  
(Müddessir, tıpkı bir önceki sûrenin adı olan müzzemmil gibi, örtünüp bürünen demektir.)
23. Mü’minûn Suresi / سُورَةُ المؤمنون  
75. Kıyâme Suresi / سُورَةُ القِیَامَة   32. Secde Suresi / سُورَةُ السَّجدَة  
76. İnsan Suresi / سُورَةُ دهر / الإنسَان   52. Tûr Suresi / سُورَةُ الطُّور  
77. Mürselât Suresi / سُورَةُ المُرسَلات   67. Mülk Suresi / سُورَةُ المُلک  
78. Nebe’ Suresi / سُورَةُ النّبَإِ   69. Hâkka Suresi / سُورَةُ الحَاقَّة  
79. Nâzi’ât Suresi / سُورَةُ النَّازعَات   70. Me’âric Suresi / سُورَةُ المعَارج  
80. Abese Suresi / سُورَةُ عَبَسَ   78. Nebe’ Suresi / سُورَةُ النّبَإِ  
81. Tekvîr Suresi / سُورَةُ التّکویر  
(Sûre, adını birinci âyette geçen “küvviret” fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, dürmek demektir.)
79. Nâzi’ât Suresi / سُورَةُ النَّازعَات  
82. İnfitâr Suresi / سُورَةُ الانفِطار  
(İnfitâr, yarılmak demektir.)
82. İnfitâr Suresi / سُورَةُ الانفِطار  
(İnfitâr, yarılmak demektir.)
83. Mutaffifîn Suresi / سُورَةُ المطفّفِین   84. İnşikâk Suresi / سُورَةُ الانشقاق  
84. İnşikâk Suresi / سُورَةُ الانشقاق   30. Rûm Suresi / سُورَةُ الرُّوم  
85. Bürûc Suresi / سُورَةُ البُرُوج   29. Ankebût Suresi / سُورَةُ العَنکبوت  
86. Târık Suresi / سُورَةُ الطّارق  
(Târık, şiddetle çarpan, vuran, gece gelen şey demektir.)
83. Mutaffifîn Suresi / سُورَةُ المطفّفِین  
87. A’lâ Suresi / سُورَةُ الاٴعلی  
(Sûre, adını birinci âyette yer alan ve Allah Teâlâ’yı niteleyen “el-A’lâ” kelimesinden almıştır. A’lâ, en yüce demektir.)
2. Bakara Suresi / سُورَةُ البَقَرَة  
(Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır)
88. Gâşiye Suresi / سُورَةُ الغَاشِیَة   8. Enfâl Suresi / سُورَةُ الاٴنفَال  
89. Fecr Suresi / سُورَةُ الفَجر  
( Sûre, adını birinci âyetteki “el-Fecr” kelimesinden almıştır. Fecr, tan yerinin ağarması vakti demektir.)
3. Âl-i İmrân Suresi / سُورَةُ آل عِمرَان  
(Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmran ailesi demektir.)
90. Beled Suresi / سُورَةُ البَلَد  
(Beled, şehir, belde demektir.)
33. Ahzâb Suresi / سُورَةُ الاٴحزَاب  
91. Şems Suresi / سُورَةُ الشّمس  
(Sûre, adını birinci âyetteki “eş-Şems” kelimesinden almıştır. Şems, güneş demektir.)
60. Mümtehine Suresi / سُورَةُ المُمتَحنَة  
(Sûreye mecazen, “imtihan eden” anlamında “mümtehine” denmiştir)
92. Leyl Suresi / سُورَةُ اللیْل  
( Leyl, gece demektir.)
4. Nisâ Suresi / سُورَةُ النِّسَاء  
(“Nisâ” kadınlar demektir.)
93. Duhâ Suresi / سُورَةُ الضّحیٰ  
(Duhâ, kuşluk vakti demektir.)
99. Zilzâl Suresi / سُورَةُ الزّلزَلة  
(Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir.)
94. İnşirâh Suresi / سُورَةُ الشَّرح  
(İnşirah, açılmak, genişlemek demektir.)
57. Hadîd Suresi / سُورَةُ الحَدید  
95. Tîn Suresi / سُورَةُ التِّین  
(Tîn, incir demektir.)
47. Muhammed Suresi / سُورَةُ محَمَّد  
96. Alak Suresi / سُورَةُ العَلق   13. Ra’d Suresi / سُورَةُ الرّعد  
97. Kadr Suresi / سُورَةُ القَدر  
(Kadir gecesini anlattığı için bu adı almıştır. "Kadr", azamet ve şeref demektir.)
55. Rahmân Suresi / سُورَةُ الرَّحمٰن  
98. Beyyine Suresi / سُورَةُ البَیّنَة  
(Beyyine, apaçık delil demektir.)
76. İnsan Suresi / سُورَةُ دهر / الإنسَان  
99. Zilzâl Suresi / سُورَةُ الزّلزَلة  
(Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir.)
65. Talâk Suresi / سُورَةُ الطّلاَق  
(Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.)
100. Âdiyât Suresi / سُورَةُ العَادیَات  
(Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir.)
98. Beyyine Suresi / سُورَةُ البَیّنَة  
(Beyyine, apaçık delil demektir.)
101. Kâri’a Suresi / سُورَةُ القَارعَة  
(“Kâri’a”, vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey demektir.)
59. Haşr Suresi / سُورَةُ الحَشر  
102. Tekâsür Suresi / سُورَةُ التّکاثُر  
(Tekâsür, mal, mülk ve çoluk çocuğun çokluğuyla övünmek demektir.)
24. Nûr Suresi / سُورَةُ النُّور  
103. Asr Suresi / سُورَةُ العَصر  
(Asr, çağ, ikindi vakti, uzun zaman demektir.)
22. Hac Suresi / سُورَةُ الحَجّ  
104. Hümeze Suresi / سُورَةُ الهُمَزة  
(Hümeze, insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse demektir.)
63. Münâfikûn Suresi / سُورَةُ المنَافِقون  
(Sûre, münafıkların genel karakter ve özelliklerinden bahsettiği için bu adı almıştır.)
105. Fil Suresi / سُورَةُ الفِیل  
(Sûre, fillerle donanmış ordusuyla Kâ’be’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin helâk edilişinden bahsettiği için bu adı almıştır.)
58. Mücâdele Suresi / سُورَةُ المجَادلة  
(“Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak demektir.)
106. Kureyş Suresi / سُورَةُ القُرَیش  49. Hucurât Suresi / سُورَةُ الحُجرَات  
 (Sûre, adını dördüncü âyette geçen “Hucurât” kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir.)
107. Mâ’ûn Suresi / سُورَةُ المَاعون  
(Mâ’ûn, yardım ve zekât demektir.)
66. Tahrîm Suresi / سُورَةُ التّحْریم  
(Tahrîm, haram kılmak demektir.)
108. Kevser Suresi / سُورَةُ الکَوثَر  
(Kevser, çok hayır, bereket demektir.)
64. Teğâbun Suresi / سُورَةُ التّغَابُن  (Teğâbun, aldanma demektir.)
109. Kâfirûn Suresi / سُورَةُ الکافِرون  
(“Kâfirûn”, inkârcılar demektir.)
61. Saff Suresi / سُورَةُ الصَّف  
(Sûre, adını 4. âyette geçen "saff" kelimesinden almıştır. Saff, sıra, dizi demektir)
110. Nasr Suresi / سُورَةُ النّصر  
(Nasr, yardım demektir.)
62. Cum’a Suresi / سُورَةُ الجُمُعَة  
(Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a” kelimesinden almıştır.)
111. Tebbet Suresi / سُورَةُ لهب / المَسَد  
(“Tebbet”, kurusun, kahrolsun demektir.)
48. Fetih Suresi / سُورَةُ الفَتْح  
112. İhlâs Suresi / سُورَةُ الإخلاص  
(İhlâs, samimi olmak, dine içtenlikle bağlanmak demektir.)
5. Mâide Suresi / سُورَةُ المَائدة  
(Sûre, adını 112. ve 114. âyetler deyer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır.)
113. Felâk Suresi / سُورَةُ الفَلَق  
(Felâk, sabah aydınlığı demektir.)
9. Tevbe Suresi / سُورَةُ التّوبَة  
114. Nâs Suresi / سُورَةُ النَّاس  
(Nâs, insanlar demektir.)
110. Nasr Suresi / سُورَةُ النّصر  
(Nasr, yardım demektir.)