Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya!
Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
Alevli bir ateşe yaslanacaktır o;
Karısı da,
Odun hamalı olarak. Gerdanında bir ip olacaktır onun, en sağlam fitillisinden...
(Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
Ebuleheb'in iki eli kurusun (yok olsun o); zaten yok oldu ya.
Ne malı, ne de kazandığı onu (Allah'ın kahrından) kurtaramadı.
Alevli bir ateşe girecektir (o).
Karısı da, odun hamalı olarak.
Boynunda hurma lifinden bir ip olacaktır.
(Süleyman Ateş)
Ebu Leheb'in elleri kurusun (yok olsun o), zaten yok oldu ya.
Ne malı ne de kazandığı onu kurtaramadı.
(O), alevli bir ateşe girecektir.
Karısı da odun hamalı olarak (onunla beraber girecektir).
Boynunda da hurma lifinden bir ip olacaktır.
(Elmalılı Hamdi Yazır)
Tebbet yedâ ebî lehebin vetebb(e).
Mâ aġnâ ‘anhu mâluhu vemâ keseb(e).
Seyaslâ nâran żâte leheb(in).
Vemraetuhu hammâlete-lhatab(i).
Fî cîdihâ hablun min mesed(in).
(Transliterasyon)
111|1|بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ تَبَّتْ يَدَآ أَبِى لَهَبٍ وَتَبَّ
111|2|مَآ أَغْنَىٰ عَنْهُ مَالُهُۥ وَمَا كَسَبَ
111|3|سَيَصْلَىٰ نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ
111|4|وَٱمْرَأَتُهُۥ حَمَّالَةَ ٱلْحَطَبِ
111|5|فِى جِيدِهَا حَبْلٌ مِّن مَّسَدٍۭ