Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Aldatıp oyaladı o çokluk yarışı sizleri,
Öyle ki, ziyaret edip saydınız kabirleri.
Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz!
Hayır, hayır! İş öyle değil! Yakında bileceksiniz.
İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Ne olurdu, şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz!
Yemin olsun, o cehennemi mutlaka göreceksiniz!
Yine yemin olsun, onu gözünüzle apaçık göreceksiniz!
Sonra o gün, nimetten kesinlikle sorguya çekileceksiniz!
(Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
Çokluk yarışı, sizi oyaladı,
Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz (kabre girinceye kadar mal artırmağa çalıştınız).
Hayır (olmaz bu), yakında bileceksiniz (hatanızı)!
Yine hayır, yakında bileceksiniz (hatanızı)!
Hayır, (gerçeği) kesin bilgi ile bilseydiniz;
Mutlaka cehennemi görür (oun varlığını gözle görmüş gibi kabul eder)diniz.
Sonra onu kesin olarak gözle göreceksiniz.
Sonra o gün, (size verilen) ni'metten sorulacaksınız.
(Süleyman Ateş)
Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.
Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.
Hayır! Yakında bileceksiniz.
Yine hayır! Yakında bileceksiniz (hatanızı).
Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
Sonra, yemin olsun ki, cehennemi yakin gözüyle göreceksiniz.
Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız
(Elmalılı Hamdi Yazır)
El-hâkumu-ttekâśur(u).
Hattâ zurtumu-lmekâbir(a).
Kellâ sevfe ta’lemûn(e).
Śumme kellâ sevfe ta’lemûn(e).
Kellâ lev ta’lemûne ‘ilme-lyakîn(i).
Leteravunne-lcahîm(e).
Śumme leteravunnehâ ‘ayne-lyakîn(i).
Śumme letus-elunne yevme-iżin ‘ani-nna’îm(i).
(Transliterasyon)
102|1|بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ أَلْهَىٰكُمُ ٱلتَّكَاثُرُ
102|2|حَتَّىٰ زُرْتُمُ ٱلْمَقَابِرَ
102|3|كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
102|4|ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
102|5|كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ ٱلْيَقِينِ
102|6|لَتَرَوُنَّ ٱلْجَحِيمَ
102|7|ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ ٱلْيَقِينِ
102|8|ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ ٱلنَّعِيمِ