Geldi mi sana orduların haberi?
Yani Firavun ve Semûd'un?
Gerçek şu ki, inkâr edenler bir yalanlama içindedirler.
Allah ise onları arkalarından kuşatmış bulunuyor.
İş onların iddialarının aksinedir! O, çok yüce bir Kur'an'dır.
Korunmuş bir levhada/Levh-i Mahfûz'dadır.
(Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
O orduların haberi sana geldi mi?
(Yani) Fir'avn ve Semud(kavimlerin)in?
Doğrusu, nankörler bir yalanlama içindedirler.
Allah ise onları arkalarından kuşatmıştır.
Hayır, (Kur'an, onların dedikleri gibi bir söz değil), o şerefli bir Kur'an'dır.
Korunan bir levhada(yazılı)dır.
(Süleyman Ateş)
O orduların kıssası sana geldi mi?
Yani Firavun ve Semud'un?
Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.
Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Hayır o şerefli bir Kur'ân'dır.
Levhi Mahfuz'dadır.
(Elmalılı Hamdi Yazır)
Hel etâke hadîśu-lcunûd(i).
Fir’avne ve śemûd(e).
Beli-lleżîne keferû fî tekżîb(in).
Va(A)llâhu min verâ-ihim muhît(un).
Bel huve kur-ânun mecîd(un).
Fî levhin mahfûz(in).
(Transliterasyon)
85|18|فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ
85|19|بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فِى تَكْذِيبٍ
85|20|وَٱللَّهُ مِن وَرَآئِهِم مُّحِيطٌۢ
85|21|بَلْ هُوَ قُرْءَانٌ مَّجِيدٌ
85|22|فِى لَوْحٍ مَّحْفُوظٍۭ