Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,
Bir gün ki o, kişi öz kardeşinden kaçar,
Öz annesinden, öz babasından,
Eşinden, oğullarından.
O gün onlardan her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır.
Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl,
Gülen, müjdelerle parıldayan.
Ve yüzler vardır o gün toza-toprağa bulanmış.
Tozu-toprağı da bir is bürümüştür.
İşte bunlardır küfre sapanlar, kötülüğe batanlar.
(Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman,
İşte o gün kişi kaçar: kardeşinden,
Anasından, babasından,
Eşinden ve oğullarından.
O gün, onlardan her kişinin, kendisine yeter derecede işi vardır.
Yüzler var ki o gün parıl parıl,
Güleç, sevinçli.
Yüzler de var ki o gün tozlanmış.
Onları karanlık bürümüş (öylesine üzgün, öylesine dertli).
İşte onlar kafirler, Hak'tan sapanlardır.
(Süleyman Ateş)
Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,
O gün kişi kaçar, kardeşinden...
Anasından, babasından..
Eşinden ve oğullarından.
Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır.
Yüzler var ki, o gün parıl parıl,
Güler, sevinir.
Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,
Onları karanlık bürümüş,
İşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar.
(Elmalılı Hamdi Yazır)
Fe-iżâ câeti-ssâḣḣa(tu).
Yevme yefirru-lmer-u min eḣîh(i).
Ve ummihi ve ebîh(i).
Ve sâhibetihi ve benîh(i).
Likulli-mri-in minhum yevme-iżin şe/nun yuġnîh(i).
Vucûhun yevme-iżin musfira(tun).
Dâhiketun mustebşira(tun).
Ve vucûhun yevme-iżin ‘aleyhâ ġabera(tun).
Terhekuhâ katera(tun).
Ulâ-ike humu-lkeferatu-lfecera(tu).
(Transliterasyon)
80|33|فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ
80|34|يَوْمَ يَفِرُّ ٱلْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ
80|35|وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ
80|36|وَصَٰحِبَتِهِۦ وَبَنِيهِ
80|37|لِكُلِّ ٱمْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ
80|38|وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُّسْفِرَةٌ
80|39|ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ
80|40|وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ
80|41|تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ
80|42|أُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْكَفَرَةُ ٱلْفَجَرَةُ