Nûn! Yemin olsun kaleme ve satır satır yazdıklarına Ki sen, cin tasallutuna uğramış değilsin; Rabbinin nimeti sayesinde, Senin için kesintisiz bir ödül var. Ve gerçekten sen, çok büyük bir ahlak üzerindesin. Yakında göreceksin, onlar da görecekler, Hanginizmiş fitneye tutulan, deliren! Senin Rabbin, evet O'dur kendi yolundan kimin saptığını en iyi bilen. Ve O'dur kimin doğruya ve güzele kılavuzlandığını en iyi bilen.
(Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
Nun. Kaleme ve (kalemle) yazdıklarına andolsun. Sen, Rabbinin ni'metiyle cinlenmiş (deli) değilsin. Senin için kesintisiz bir mükafat vardır. Ve sen, büyük bir ahlak üzerindesin. (Sen de) Göreceksin, onlar da görecekler; Hanginizin fitnelenmiş (cin çarpmış delirmiş) olduğunu. Şüphesiz Rabbin, kim(ler)in kendi yolundan saptığını ve kimlerin yolda olduğunu en iyi bilen O'dur.
(Süleyman Ateş)
Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun. Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin. Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var. Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin. Sen de göreceksin, onlar da görecek. Hanginizde imiş o fitne ve cinnet. Doğrusu Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur.
(Elmalılı Hamdi Yazır)
Nûn velkalemi vemâ yesturûn(e). Mâ ente bini’meti rabbike bimecnûn(in). Ve-inne leke le-ecran ġayra memnûn(in). Ve-inneke le’alâ ḣulukin ‘azîm(in). Fesetubsiru ve yubsirûn(e). Bi-eyyikumu-lmeftûn(u). İnne rabbeke huve a’lemu bimen dalle ‘an sebîlihi ve huve a’lemu bilmuhtedîn(e)
(Transliterasyon)
68|2|مَآ أَنتَ بِنِعْمَةِ رَبِّكَ بِمَجْنُونٍ
68|3|وَإِنَّ لَكَ لَأَجْرًا غَيْرَ مَمْنُونٍ
68|4|وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِيمٍ
68|5|فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُونَ
68|6|بِأَييِّكُمُ ٱلْمَفْتُونُ
68|7|إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعْلَمُ بِٱلْمُهْتَدِينَ