(Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
Bunlar, şu çabuk(geçen dünyay)ı seviyorlar da ötelerindeki ağır bir günü bırakıyorlar. Biz onları yarattık, yapılarını sıkıca bağladık. Dilediğimiz zaman onları benzerleriyle değiştiririz. Bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine varan yolu tutar. Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere gelince, onlar için acı bir azab hazırlamıştır.
(Süleyman Ateş)
Çünkü onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü arkaya atıyorlar. Onları biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz vakit de kılıklarını değiştiririz. İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu tutar. Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştır.
(Elmalılı Hamdi Yazır)
İnne hâulâ-i yuhibbûne-l’âcilete ve yeżerûne verâehum yevmen śekîlâ(n). Nahnu ḣalaknâhum ve şedednâ esrahum ve-iżâ şi/nâ beddelnâ emśâlehum tebdîlâ(n). İnne hâżihi teżkira(tun) femen şâe-tteḣaże ilâ rabbihi sebîlâ(n). Vemâ teşâûne illâ en yeşâa(A)llâh(u) inna(A)llâhe kâne ‘alîmen hakîmâ(n). Yudḣilu men yeşâu fî rahmetih(i) ve-zzâlimîne e’adde lehum ‘ażâben elîmâ(n).
(Transliterasyon)
76|28|نَّحْنُ خَلَقْنَٰهُمْ وَشَدَدْنَآ أَسْرَهُمْ وَإِذَا شِئْنَا بَدَّلْنَآ أَمْثَٰلَهُمْ تَبْدِيلًا
76|29|إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذْكِرَةٌ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلًا
76|30|وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا
76|31|يُدْخِلُ مَن يَشَآءُ فِى رَحْمَتِهِۦ وَٱلظَّٰلِمِينَ أَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًۢا