(Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
Ey inananlar, öldürmelerde kısas size farz kılındı. (Katilin de öldürülmesi gerekir). Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Kardeşi tarafından kısmen affedilen kimse, örfe uyup o(affeden kardeşi)ne güzelce (diyeti) ödemelidir! Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve acımadır. Kim bundan sonra da saldırıya kalkarsa artık onun için acı bir azab vardır. Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır, böylece korunursunuz.
(Süleyman Ateş)
Ey iman edenler! Öldürmede kısas size farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Ama her kim, ölenin kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman örfe uyması, ona diyeti güzellikle ödemesi gerekir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir. Her kim bunun arkasından yine saldırırsa, artık ona acı veren bir azab vardır. Ey temiz akıl sahipleri! Kısasta sizin için bir hayat vardır. Ümit edilir ki, korunursunuz.
(Elmalılı Hamdi Yazır)
Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû kutibe ‘aleykumu-lkisâsu fi-lkatl(e)-lhurru bilhurri vel’abdu bil’abdi velunśâ bilunśâ femen ‘ufiye lehu min eḣîhi şey-un fettibâ’un bilma’rûfi veedâun ileyhi bi-ihsân(in) żâlike taḣfîfun min rabbikum verahme(tun) femeni-’tedâ ba’de żâlike felehu ‘ażâbun elîm(un). Velekum fi-lkisâsi hayâtun yâ uli-l-elbâbi le’allekum tettekûn(e).
(Transliterasyon)
2|179|وَلَكُمْ فِى ٱلْقِصَاصِ حَيَوٰةٌ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ