(Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
Allah demişti ki: "Ey Îsa, ben senin canını alacağım, seni bana yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamet gününe kadar inkar edenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz bana olacaktır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim." İnkar edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetle azabedeceğim, onların yardımcıları da olmayacaktır. İnanıp iyi şeyler yapanlara da (Allah) mükafatlarını tam olarak verecektir. Allah zalimleri sevmez. İşte bu sana okuduğumuz, o ayetlerden ve o hikmetli Zikir(Kitap)dandır.
(Süleyman Ateş)
O zaman Allah şöyle dedi: "Ey İsa, şüphesiz ki seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim". "İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim, onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır". "İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir. Allah zalimleri sevmez". İşte bu sana okuduğumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandır.
(Elmalılı Hamdi Yazır)
İż kâla(A)llâhu yâ ‘îsâ innî muteveffîke verâfi’uke ileyye vemutahhiruke mine-lleżîne keferû vecâ’ilu-lleżîne-ttebe’ûke fevka-lleżîne keferû ilâ yevmi-lkiyâme(ti) śümme ileyye merci’ukum feahkumu beynekum fîmâ kuntum fîhi taḣtelifûn(e). Feemmâ-lleżîne keferû feu’ażżibuhum ‘ażâben şedîden fî-ddunyâ vel-âḣirati vemâ lehum min nâsirîn(e). Veemmâ-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti feyuveffîhim ucûrahum va(A)llâhu lâ yuhibbu-zzâlimîn(e). Żâlike netlûhu ‘aleyke mine-l-âyâti ve-żżikri-lhakîm(i)
(Transliterasyon)
3|56|فَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَأُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ
3|57|وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلظَّٰلِمِينَ
3|58|ذَٰلِكَ نَتْلُوهُ عَلَيْكَ مِنَ ٱلْءَايَٰتِ وَٱلذِّكْرِ ٱلْحَكِيمِ